Tuesday, February 09, 2010

Kış Nefreti


Kıştan gerçekten nefret ediyorum. Depresyona müsait olan bünyenin serotonin eksikliğiyle yorganla yekpare hale gelmesinden dolayı değil sadece. Bütün hastalıkların, kötü haberlerin, her sene hiç sektirmeden Aralık'ta başlayıp Şubat sonuna kadar eksiksiz sıralanmasından veya
bütün canlıların olabildiğince korunmasız hale gelmelerinden, ve yalnız yaşayan yaşlı insanların evden çıkamayıp yalnızlıklarının içinde daha da boğulmalarından duyduğum derin sancı da değil bu nefretin esas sebebi.

Esas sebep bu ülkeye kış geldiğinde insanların suratlarında bitiveren iğrenç ifade. Ne zaman Kasım'la beraber kış yüzünü göstermeye başlasın, T.C. vatandaşlarının suratlarına düşmanlık, zulüm ve çaresizlik karışımı bir ifade çöküveriyor. Herkes kendi çaresizliğini ve zavallılığını bir diğerini ezerek yok etmeye çalışıyor bu mevsimde. Otuzbirinin son demlerindeki tosun misali, elini hiç kaldırmadan kornaya asılan taksici daha büyük bir nefretle asılıyor kornasına, minibüsçü daha yoğun bir hınçla sürüyor arabasını yayanın üstüne. Yolda yürüyenlerin suratları karanlık, her an saldıracakmışçasına bilenmiş. Her kim bu millet için "efendim sıcakkanlı, misafirperver, duygusal" demişse haltetmiş.

Gerçi aynı ifade bende de var bu mevsimde. Kış hiç bitmeyen bir PMS benim için. Bilmiyorum başka bir yerde, mesela Amerika'nın medeniyeti ve huzuruyla meşhur New England bölgesinde, tanıyan tanımayan herkesin birbirini bir sıcaklıkla selamlamak zorunda olduğu Pleasantville vari bir kasabada yaşasaydım böyle mi olurdu. Tahminim " o zaman bu kadar ağır geçirmeyebilirdim bu uzun PMS'i" yönünde. Zorlama bir aydınlık ve mutluluğun da gerçeğine yaklaştırdığına inanıyorum zira. Ama her koşulda kışın çok zor ve ağır geçtiği kesin benim için. Gavurlar da dalga geçer gibi isim takmışlar bu hadiseye: SAD, yani Seasonal Affective Disorder.

Lafı uzatmadan, kovaların yavaş yavaş balığa dönmeye başladığı, sevgili şaklabanlıklarınin başını alıp gittiği Şubat'ın ortası bu günlerde, Kış mevsimine son bir kez daha seslenmek istiyorum burdan, "sevgili kış, lütfen artık bit, çünkü ben de bittim"

No comments: