Wednesday, November 16, 2011

Yeni yıl, yine yıl

Yine okkalı bir aradan sonra beraberiz...Biraz alkolün de etkisiyle, biraz Kasım olmasıyla, ve biraz da gece olmasıyla tabi, duygu salınımları had safhada. Gerçekten yine bir Kasım, yeni bir Kasım ve kapının arkasında duran yeni bir yıl. Artık yılların çok daha önemli, çok daha değerli olduğu zamanlar, her gidenin arkasından bir durup bakıldığı, bir değerlendirildiği, baktıkça hüzünlenildiği zamanlar. On seneden fazla bir zamandır hiç bir yılın arkasından sevgiyle bakmadığımı hatırlıyorum. Ölümler, hastalıklar, kayıplar, mücadeleler sanki tüm güzelliklerin ve deneyimlerin önüne geçmiş yıllardır. Hele her Aralık'ta, bir fenalığın beklemesi yok mu köşede... ve zalimce ortaya çıkması haber vermeden... Bu senenin öyle olmayacağını umarak, biraz da korkarak geriye bakıyorum ve bakınca şaşkınlıktan dilimi yutuyorum. Tüm acıların ve hüzünlerin içinde bu yıl son on küsur senenin en iyi yılı olmuş olabilir gibime geliyor. Öyle bir potansiyeli var sanki...

Nihayet mutlu olmayı öğrendiğim, kendime değer verdiğim, keyifle yaşamayı, sevmeyi ön plana koyduğum, acıyı bal eylediğim, dünyalarca şey öğrendiğim, dünyalarca şey değiştirdiğim, yepyeni ve harika insanlarla tanıştığım, tanıdıklarımı daha da çok sevdiğim, heyecan duymayı tekrar keşfettiğim böyle şaşkınlık verici bir yıl...

Şimdiden selamlar 2012, lütfen bir son dakika golü atma 2011...Seni sevmeye devam etmek istiyorum...

öptüm, bye