Wednesday, December 06, 2006

+18

Hayatım bana kendisini değiştirmem gerektiğine dair mesajlar göndermeye devam ediyor. Hayattaki en büyük risklerden biri risk almamak diye düşünmekteyim. Öyle garip bir edim ki risk almamak, ne kadar risk almaktan kaçarsan, bir gün bir yerde herhangi bir risk alma ihtimalinden koşarak uzaklaşıyorsun ve uzaklaştıkça risksiz hayat her tarafını sarmalıyor ve bir noktaya geliyorsun ki hayattaki tek iç güdün güvence oluvermiş. Yani ne istediğinin, ne istemediğinin, ne sevip ne sevmediğinin hiç bir önemi kalmamış. Sadece sahip olduklarını kaybetmemek üzerine bir hayat kuruvermişsin. Güvenlikli bir sitede evin, tolere edemediğin bir partnerin, tiksindiğin bir işin ve kendi çükümik çevrende inşaa etmiş olduğunu düşündüğün bir imajın/prestijin...Yanlış anlaşılmasın, sadece böyle bir hayatın sarmalında kendini buluvermenin ne kadar kolay olduğunu bu derste hep beraber hatırlayalım dedim. Hele kadın olmak bu sarmalı, özellikle "ailenin bölünmez bütünlüğünü korumak" iç güdüsü de işin içine girince, daha da bir olası kılıyor sanırım.

Neyse istiklal caddesinde çalışmanın en güzel yönlerinden biri, hiç bir şeyin hayat kadar şaşırtıcı olamayacağını düzenli periyodlarda hatırlamak galiba. Mesela dün, illegal bir gösteriyi bastırmayı taze bitirmiş olan çevik kuvvet adlı bir manga polisin hep beraber mandabatmaz'da türk kahvesi içmesine tanık olduk cadde ahalisi olaraktan... O kadar çok polisi bir arada gören halk adlı topluluk da geleneksel " aa polis var olay var hadi seyredelim" toplaşmasını çay bahçesini çevrelemek suretiyle gerçekleştiriyor ve çok komik bir manzaranın oluşmasına sebebiyet veriyordu. Çaylarını yudumlayan polisleri seyreden insanlar...tuhaf ama gerçek.

No comments: