Monday, January 01, 2007
yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese kutlu olsun
Pazartesiyle başlayan bir yıla girdik işte tralaylaylom. Dediklerine göre topraktan bu sene bereket fırlaycakmış heyecanla bekliyoruz. seneyi kapatırken son dakika golleri de oldu tabi. Her sene bir kabus gibi üstüme çöken "bir yılbaşı sofrası ne kadara maloluyor " haberleri bu sene de TVlerde boy gösterdi. Üstünde zavallı kızarmış bir hindi ve midye dolma, içli köfte vs gibi bir takım efsane klasikler bulunan bir masaya kamera yaklaştırıldı ve gayet sıkıcı sesli bir spiker sanki haber değeri varmışçasına masada bulunan bütün itemların bağırarak fiyatlarını söyledi. İnsanın yemek yemeyesi geliyor haliyle. Öyle de çirkin gözüküyorlar ki o kameranın önünde... Sonra yurdum insanı, mikrofon uzatılarak bayram mı yılbaşı mı ikilemiyle karşı karşıya bırakıldı. Tabii ki nezih halkımın büyük çoğunluğu gavur adeti olan yılbaşı kutlamasını tasvip etmediğini iletti. Kendileri hala hicri takvime göre yaşadıklarını ifade ettiler. Yılbaşı ve noel arasındaki kavram karmaşası da yine seneyi kapatmaya bir kala bolcana yaşandı. TVler Avrupa'da yılbaşı alışverişleri başlığı altında bol bol noel öncesi alışveriş manzaralarını gösterdiler. Bir de hindi hususu var tabi... Şükran gününden ödünç alınan bir hindi yeme geleneği, bu sene de noele atfedilerek, ordan da bir uzun atlamayla yine yılbaşına maledildi. Bu sene neler olup bitti programları da ilgiyle izlendi TVlerde. Benim en çok ilgimi çeken ise kesinlikle Şenay Akay'ın löpçük diye ortaya çıkan memeleri ve Bülent Ersoy'un mini eteği oldu. Orhan Pamuk ve Nobel, Saddam'ın idamı vs gibi konularsa açık arayla arkadan geldiler. Bir sene de işte eğridir ve doğrudur göllerine akarak bitti.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment