Şalgam vardı. Anlatamıyordu derdini. Mordu, karizmadan yoksundu, dahası turşusu kurulurdu, turşu dışı halinin esamesi okunmazdı. Kışın aranır yazın unutulurdu. Ve bir de Kedi vardı; gururluydu Kedi. Gururundan yürürken etrafına bile bakmaz idi. Arkadaş oldular bir gün, Şalgam ve Kedi. Beraber mumun aleviyle oynadılar. Balık pazarına gidip taklalar attılar. İkisinin de çocukluklarının geçtiği yerdi, yadırgamadılar. Oynarken unuttular tabi, Şalgam ezikliğini, Kedi soğukluğunu. Oynarken bir oldular. Yek ruh olunca vücut aradılar. Kedi oldular; olmadı, Şalgam oldular; olmadı. Böyle uyumsuz, böyle tutarsız bir beraberlik için aradılar, taradılar ve sonunda insanı buldular. Sevinerek yerleştiler insan vücuduna. Hem vakur, hem tedirgindiler, çünkü Şalgam ve Kedi’ydiler.
O gün bugündür her insanın içinde bir şalgam bir de kedi yaşar. Ve biri diğerine mütemadiyen şaşar.
No comments:
Post a Comment