Saturday, March 24, 2007

yanılsamalar

kahvene şeker, sütüne kahve, yoğurduna bal koyarken düşündün mü hiç o yoğurt o balı, o süt o kahveyi, o kahve o şekeri içine istiyo mu diye

2 comments:

breberber said...

Bak ben o gunleri cok ozluyorum iste. Seftali tatili olsun adi. yarin kiyisindan terlikler belde obur koya gitmek ne kadar mesakkatsizdi o gunlerde. sam amcanin kulubesi gibi mazide kalmis bi kulubemiz vardi. icinde gulusun ve ask ucgenlerinin denklemini yapmistik - nedense. aktapus diyip diyip bundan cok hoslanmistik. yillanmis sicak sarabin tadi da damagimda kaldi yani, ben bunlari bi deftere yaziyodum kuru kuru, okuyunca hic cagrismazdi o gunler. halbuse satirlarinda okudugum felsefi mazi kalbimi isitti birden yani bi isik gibi dogdu icime, nar gibi domates ve beyaz peynirler. sigara ve boregi satmak gibi bi sey belki. ama simdi gercek anlamda kah kah kuh kuh, ve adam da hakli ama...

Kutad Gubilik said...

Aktapusun sesi bile kırdı kalbimi. Bize çok görülmüş bir sıcak şarabın ucunda asılı duran kahkaha.Not defterlerinde kalmış dumanlı kafalar. Zeki Müren taklidiyle geçen gençliğimiz :~)